EHL-İ SÜNNETİN ŞİÂRINDANDIR

İmâm-ı Rabbânî Kuddise Sirruh Hazretleri bir mektubunda şöyle buyurmuştur:

“İşittiğimize göre bu beldenin hatîbi, kurban bayramı hutbesinde Hulefâ-yı Râşidîn (Hazret-i Ebûbekir, Hazret-i Ömer, Hazret-i Osman ve Hazret-i Ali radıyallâhü anhüm) Efendilerimizin mübarek isimlerini zikretmeyi terk etmiş. Yine işittik ki orada hazır bulunan cemaat, kendisine itiraz edince hatasını kabul etmemiş ve unutmasından ve günah işlemesinden dolayı mazeret de beyan etmemiş. Bilakis onlara isyan ve inat ile karşılık vermiş. Hattâ demiş ki: ‘Hulefâ-yı Râşidîn’in isimleri zikredilmese ne lazım gelir ki?’

Yine işittik ki, bu beldenin ahalisi ve ileri gelenleri, bu hususta gevşek davranmışlar. Bu insafsız ve edepsiz hatîbe, şiddetli ve sert şekilde karşılık vermemişler. Bir kere değil binlerce kere âh olsun.

Hulefâ-yı Râşidîn’in isimlerini zikretmek, her ne kadar hutbenin şartlarından değilse de Ehl-i Sünnet ve Cemâat’in alâmet ve şiârındandır. Hazret-i Allah, Ehl-i Sünnet ve Cemâat erbabının gayretlerini kabul buyursun. Bu hususu bilerek ve inatla terk eden kimsenin kalbinde muhakkak bir hastalık vardır…” (Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, c. 2, m. 15)